Kurban Bayramı her yıl hac ibadetini yerine getiren binlerce din kardeşimizle ve yer yüzünde milyarlarca kardeşlerimizle birlikte yaptığımız harika bir ibadettir.
Kurban Bayramı zamanında imkanı olup bu coşkuyu yaşamak isteyenler, emredilen koşulları taşıyan hayvanları Allah için keser ve Allah’a feda ederler.
Bu ibadet insanlık tarihi kadar eskidir. Baktığımızda ilahi dinlerin en önemli ibadeti sayılır ki İslam dininin de emrettiği ibadetlerden biridir.
Allah’a kul olmanın ebedi hazzını ve huzurunu namazlarımızla, tekbirimizle, tehlillerimiz ile, kurbanlarımızla bütün kâinata adeta ilan ediyoruz.
Kurban Bayramı Nedir?
Kurban etmek ibadeti Hz. İbrahim ve Hz. İsmail arasında geçer. Zamanında Hz. İbrahim bir oğlu olursa onu Allah için adak edeceğini vaat etmişti.
İşte Hz. İbrahim bir gün evinde uyuduğu sırada rüyasında oğlu İsmail’i kurban ettiğini görür. Adağını hatırlasa da bu rüyaya itimat etmez lakin bu rüyayı arka arkaya görünce kararını verir ve Mekke’ye gider. oğlu İsmail’i annesinin yanında görür.
Oğluna rüyasını hemen anlatmaz ve yanına bir ip ve bir bıçak alır. Arkasından ev halkı için vadiden odun toplayacağını söyler.
Baba ve oğlu vadiye doğru giderken, şeytan insan kılığında gelerek Hz. İbrahim’in karşısına çıkar. Allah’ın bu emrini yerine getirmemesi için vesvese verir, aklını çelmeye çalışmıştır. Lakin Hz. İbrahim laflara itibar etmez.
Arkasından oğluna: “Ben seni rüyamda Allah için kurban ederken gördüm.” der ve rüyasını anlatır. Hz. İsmail bu rüyayı dinleyince “Babacığım sen emrolunanı yap! Beni kurban edeceğin vakit, beni elindeki iple sıkıca bağla ki sana karşı bir şey isabet edip de ecrim eksilmesin. Hem sen beni yüzükoyun yatır ve alnımı yere getir ki yüzüme bakınca belki kalbin incelir ve Allah’ın sana emrettiği şeyi yerine getirmene engel olabilir diye korkarım!” dedi
Hz. İbrahim bütün imtihanlardan geçerek oğlunu tam kurban edecekken Allah tarafından “Ey İbrahim! Rüyana olan sadakati gösterdin, işte sana oğlunun yerine boğazlayacağın bir kurbanlık, sen onu boğazla!” denmiştir.
Kurban Bayramı Hz. İbrahim peygamberin oğlu Hz. İsmail’i adağı olduğu üzere kurban etmek istemesi ve Hz. İsmail’in bunu kabul etmesiyle Allah’a karşı gösterilen harikulade sadakatin karşılığı olarak hayvan kurban edilmesinin hatırasını taşımaktadır.
Müminler aynı zamanda bu günlerde Kurban Bayramı zamanında bu iki peygamberin Allah’a karşı verdikleri başarılı imtihanın sevincini hatırlamakta ve yaşamaktadırlar.
Dini Bayramlar
Allah’a karşı olan kulluğun ve yaratılışın bir borcu olan namazların dinimizde ayrı bir yeri vardır. O bayram gününde kıldığımız sabah namazından sonra bayram namazını eda ederiz. Cemaatle kılınan bu bayram namazına dini yaşantısını büyük ölçüde kaybetmiş kişiler dahi gelir. Zira bayram namazları toplumun manevi hayatında yer etmiş ve gelenek haline gelmiş çok güzel birer âdettir.
Düşünün ki Namazla rütbesi, mevkii, serveti ne olursa olsun, gelen herkes kudreti ve rahmeti sonsuz olan Allah’a yönelerek Onun huzurunda saf bağlar, kul olmanın manası ve huzuru anlaşılır. Allah’ın Kudreti ve büyüklüğü tekbirlerle ilan edilir. Allah’ın rahmetin büyüklüğü ve sonsuz nimetlere karşı Elhamdülillah de şükrederiz. El açıp Rabbimize el açıp yalvarırız.
Bir yandan bayram namazları Allah’ın dergahında saf saf dizilmiş Müslümanların kardeş olduklarını ilan eden en manalı hallerden biridir.
Namaz kılındıktan sonra herkes sevinçle birbiriyle bayramlaşır ve akabinde bayramın ikinci vazifesi olan kurbanlarını kesmek üzere dağılırlar.
Kurban Kesmek Farz mı?
Kutsal kitabımız Kuran’da kurban kesme ile yükümlü olanlar belirtilmiştir. Maddi imkanı olan Her Müslüman’ın bu ibadeti yerine getirmesi gereklidir.
Kurban kesmek ibadeti için:
- Akıl sahibi olmak,
- Ergenlik dönemini geçmek,
- Temel ihtiyaçlarını karşılayacak kadar maddi varlığa sahip olmak
- Borcu varsa üzerinden 1 yıl geçirmiş olmak gereklidir.
Kurban Kime Düşer?
Bununla birlikte borcunun dışında 80.18 gram altın karşılığında bir maddi imkana sahip olanların da kurban kesmesi uygundur denilmiştir.
Kurban kesmek Hanefi mezhebine göre vaciptir. Diğer mezhepler için sünnet kabul edilmiştir. Ayrıca kurban vekaleti verme ile hayır kurumları aracılığı ile de kurban kesilebilir ki bu işi de ihmal etmeyelim. Zira mazlum olna hayatında et görmemiş nice din kardeşimiz vardır.
Kurbanlar Yalnız Allah Rızası İçin Kesilir
Bayramın namazla başlayan Allah’a yakınlaşma fiili kurbanla ileri merhalelere geçer. Müslüman kişi bilir ki kestiği kurbanın kanıyla birlikte günahları da akıp gider, iç dünyasında bir sevinç bir huzur hisseder. Hele ihlasla olunca bu huzur ve sevince doyum olmaz.
Allah için fedakarlık yapmanın en güzel örneğinidir. Kurban demek teslimiyet demektir. Onu ailesiyle birlikte her türlü bela ve musibetlerden, sıkıntılardan kurtarmaya vesile olmak demektir.
Kurban Nasıl Kesilir ?
Kurban bayramı Müslümanlar tarafından hicri takvime göre Zilhicce ayının 10. gününden itibaren dört gün boyunca kutlanan bir dini bayramdır. Bayram boyunca kurban kesme ibadeti de gerçekleştirilir. Peki İslama göre kurban nasıl kesilir, peygamber efendimiz kurbanını nasıl keserdi kurban keserken nelere dikkat ederdi. İşte Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav) hadisleriyle sünnete uygun en güzel kurban kesme şekli.
Peygamber Efendimiz Kurban Keserken Nelere Dikkat Ederdi ?
- Kurban keserken çok hassas davranılmalı.
- Hayvanın gözü iyice bağlanılmalı.
- Bir çukura iki kurban kesilmemelidir.
- Bir hayvanı diğerinin gözü önünde kurban etmemeye itina gösterilmelidir.
- Hayvanı kesileceği yere itip kakarak sürüklemek uygun bir davranış değildir.
- Şayet küçük baş bir hayvan ise onu kucağa alıp götürmek en güzelidir.
- Büyük baş hayvan da yine güzel bir şekilde kesim mahalline götürülmelidir.
- Kurbanın yönü kıbleye döndürülmelidir.
- Kesecek olan kişi besmele çekip tekbir getirmelidir ve mümkünse kendi eliyle kesmelidir. Bu mümkün değil ise vekalet vermeli ancak kesilirken kurbanın yanında bulunmaya gayret etmelidir.
Peygamber efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur:
“Eyy Fatıma kalk ! Kurbanının yanında bulun şunu iyi bil ki onun kanından yere düşen ilk damla ile işlemiş olduğun küçük günahlar affedilir.
Peygamber efendimiz bıçakların bilenerek hayvanlardan gizlenmesini emretmiş ve şu tembihte bulunmuştur:
” Biriniz hayvanını keseceği zaman o işi hızla yapsın. Allah her şeyi en güzel şekilde yapmayı emretmiştir. Öldürdüğünüzde bile en güzel tarzda öldürün, kestiğiniz zaman da kesmeyi en iyi şekilde yapınız. Her biriniz bıçağını bilesin hayvanını rahatlatsın.
Burada hayvanını rahatlatmaktan maksat bıçağı bileyerek hayvanın boğazına süratle sürüp kesimi çabuk yapmak vb. gibi şeyler.
Peygamber Efendimiz Kurbanını Nasıl Keserdi?
Allah Rasulu (sav) koyun kesen birini görmüştü. adam kesmek üzere koyunu yere yatırdıktan sonra bıçağını bilemeye çalışıyordu. Katı ve duygusuz davranış karşısında Resulu Ekrem Efendimiz şu ikazda bulundu:
-” Hayvanı defalarca mı öldürmek istiyorsun? Bıçağını onu yatırmadan bilesen olmaz mı idi.
Peygamber Efendimiz (sav) derisini ve boğazının bir kısmını kesip bırakarak hayvanı ölünceye kadar bu şekilde terk etmeyi yasakladı. Boğazın iki tarafındaki şah damarları ile yemek ve nefes boruları iyice kesilmelidir. Hayvanı kestikten sonra biraz bekleyerek vücudundaki kanın iyice boşalması sağlanmalı ve hayvan can çekişirken hemen yüzmeye başlanmamalı. Kurban kesilirken oturmamalı kan tamamen akıncaya kadar hürmeten ayakta beklemek te salihlerin adetlerindendir.
Cabir (ra) Allah Rasülünün kurban kesmesini şöyle anlatır.
“Rasulullah kurban günü alacalı ve boynuzlu iki koç kesti. Onları yatırıp kıbleye yöneltince ben panik olarak Allah’ı bir tanıyarak yüzümü gökleri ve yeri yoktan yaratan Allah’a çevirdim. Ve ben müşriklerden değilim.
-“De ki: “Benim namazım, (her türlü) ibadetim, hayatım ve ölümüm, hepsi âlemlerin rabbi olan Allah içindir.
O’nun ortağı yoktur. Bana sadece bu emrolundu ve ben (hak dine) teslim olanların ilkiyim.”
Ayetlerini okudu ve
“-Eyy Rabbim! Bu kurban bize sendendir ve senin içi kesiyoruz. Muhammed (sav) ve ümmeti adına kesiyorum.
-“Bismillah-i Vallah-u Ekber.”
deyip koçu kesti.”
Yine Cabir (ra) şöyle anlatır:
Bir kurban bayramında Allah Resulu (sav) ile musallada yani namazgahta hazır bulundum. Hutbesini tamamlayınca minberden indi. Kurbanlık bir koç getirildi. Resulullah Efendimiz (sav) onu kendi kesti. Keserken de şöyle buyurdu: -“Bismillah-i Vallah-u Ekber. Bu benim adıma ve ümmetimden kurban kesemeyenlerin adınadır.”
Bu rivayetlerde aynı zamanda fahri kainat efendimizin ümmetine ne kadar düşkün olduğu da görülmektedir.
İhram da bulunan hacılar kurbanlarını kesmedikçe tıraş olup ihramdan çıkamadıkları gibi, memleketlerinde kurban kesecek müslümanların da zilhicce ayının hilali görüldükten sonra kurbanlarını kesinceye kadar saç ve tırnaklarını kestirmemeleri uygun olur. Bu davranış hacılara benzemek ve Müslümanlar arasındaki inanç birliğinin mümkün mertebe cihanşımül karakterde davranış birliğine dönüşmesine katkıda bulunmak içindi .Böyle davranmanın diğer bir hikmeti de kurban kesen kişinin cehennemden azad olmasını sağlamaktı. çünkü Cenab-ı Hak kurban edilen hayvanın her bir azasına mukabil kurban kesen kulunun o uzvunu cehennemden azad etmektedir. Kurban usulünce kesilip parçalandıktan sonra etinden yenilmeli ve başkalarına da ikram edilmelidir.
Kurban nasıl taksim (pay) edilir?
Kurbanların kesilmesiyle birlikte sıra kurban etlerinin taksimine gelir. Müstehab olan etin üçte biri fakirlere, üçte biri komşulara, kalan kısmı da evde çoluk çocuğa ayrılır.
Kurbanın para karşılığı ne eti ne derisi ne de diğer organları satılır. Dinimizce bu uygun değildir.
Böylece biz Müslümanlar bir taraftan Allah’a karşı kulluk vazifelerini yerine getirir diğer taraftan da insanlara karşı olan mesuliyetimizi yerine getirmiş oluruz. İnsanlar arasında hem sevgi hem kardeşlik hisleri gelişir. Kin ve düşmanlık gibi hisler eriyip gider.
Kurban Bayramı kardeşliğin ve birliğin temsili olup yardımlaşmanın en çok vücut bulduğu bir zamandır.Sosyal hayatta adalet anlamı vardır.
Bu şekilde İslâm âleminde aynı anda milyonlarca Müslümanın kurban kesmesi ve toplumsal yönü ne kadar muhteşem bir manzaradır.
Demek ki, milyonlarca insan Allah’ın tek bir emriyle harekete geçiyor ve isteğini yerine getiriyor. Bunu tefekkür etmenin bize kazandırdığı manevi kuvvetin ve lezzetin derecesini düşünmeliyiz.
İşte bütün biz mü’minler ilahi rızaya erebilmek ve bu anlatılanlara tan manasıyla yaşamak için kurbanları Allah için keseriz.
Kurban Bayramı’nda Yapacaklarımız
Kurban Bayramı vaktinde kurban eti dağıtmakla birlikte sadaka ve hediye vermekte önemlidir. Zira Peygamber Efendimiz (a.s.m) bayram namazı sonralarında sahabeleri sadaka vermeye teşvik etmiştir.
Bayram zamanında yemek içmek ve ikram etmek dinimizin bize tavsiye ettiği güzel vazifeler içindedir. Hatta bundandır ki bayram günlerinde oruç tutmak haram kılınmıştır. Buna işareten Peygamber Efendimiz (sav) “Teşrik günleri yemek içmek günleridir. “demiştir.
Bu bakımdan bayram namazından sonra getirdiğimiz teşrik tekbirleri nedeniyle bu günler “teşrik günleri” olarak isimlendirilir. Bu günlerinde yemek, içmek, neşeli olmak, sevincini açıkça göstermek ve özellikle çocuklara maddi-manevi ikramlar yapmak sünnettir.
Bayramlar neşe ve sevinç zamanı olduğundan içinde günah bulunmayan ve meşru olan oyun ve eğlencelere izin verilmiştir. Zira bunlar coşkunluğun ve ruh sevincinin halidir.
Kurban Bayramının Adapları
- Kurban Bayramında sabahtan erken kalkmak, gusül etmek, misvak yada fırça ile dişleri güzelce temizlemek, güzel kokular sürmek, temiz ve güzel şeyler giyinmek, sevinçli olmak, insanlara güler yüz göstermek, sadaka ve hediyeler vermektir.
- Bayram gecesini de ihya etmek, evden bayram namazı için çıktığımızda hiçbir şey yememek ve iftarı (bu sabahki ilk yemeğini), kesilen kurbanın etiyle yapmak, sokaklarda açıktan tekbir almak,.
- Evine dönerken camiye giderken gittiği yoldan başka bir yolu kullanmak, bayramlaşmak ve musafaha etmek, hususen aile fertlerini ve bilhassa çocukları hediyeler ile sevindirmek, bayramın adapları arasındadır.
- Hem Bayramın dördüncü günü ikindi vaktine kadar farz namazların arkasından teşrik tekbirleri almak vaciptir.
Rabbimizin bu zamanında yaptığımız tüm ibadetleri kabul buyurması duasıyla sizlerin Kurban Bayramı nı tebrik ediyoruz. selametle kalınız.
Bayram namazı nasıl kılınır okumak için burayı tıklayınız.