Ezan kelime anlamı olarak bildirme, duyurma, çağrıda bulunma, ilan etmek manalısında kullanılır. İslam dininde ise namaz vaktinin geldiğini insanlara bildirmek için belli sözlerle yapılan çağrı ezan duası ise arkasından yapılan duadır.
Ezan duası hem vakit ezanların arkasından hem kamet getirdikten sonra okunur. İlk ezan 622 tarihinde Bilal-i Habeşi tarafından sabah namazında, yüksek bir evin damında okunmuştur.
Ezan farz olan namazlar için okunur. Camide okunan ezan duyuluyorsa evlerde kılınacak namaz için ayrıca ezan okunmasına gerek yoktur. Ezanın duyulmadığı uzak bir mesafede veya yerleşim merkezleri dışında bulunanlar da ezan okuması uygundur.
Cenaze namazı ile vitir, bayram, teravih, yağmur duası namazı ve farz-ı ayın olmayan diğer namazlar için ezan okunmaz.
Ezanı müezzinin söylediklerini tekrar ederek sonuna kadar dinlemek, bitince de ezan duası etmek faziletli sünnetlerdendir. Hem Ezan vakitleri duaların reddedilmediği vakitler olup, her ezandan sonra dua etmek bu sebeple faziletli kabul edilmiştir.
Ezandan sonra duaya devam etmek hayırlara ulaşmanın sebebi olduğu gibi, kıyamet gününde Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in şefaatine nail olabilmenin de vesilesi olmaktadır.
Ezan Duası
Namaz vakitlerinde müezzin ezan okur, Müminler de ezana icabet eder. Ezana icabet iki türlü olur. Biri müezzinin söylediğini aynen söylemekle, diğeri de kalkıp camiye yürümekle ya da evde namaz hazırlığına girmek iledir.
Bilindiği üzere ezan başlayınca susmak, okunan kutsi cümleleri dinlemek müstehaptır. Hatta dinlerken de müezzinin söylediği kelimeleri aynen içinden söylemekle icabet de müstehaptır.
Ancak, ezandaki “Hayyâ ale’s-salâh” ve “Hayyâ ala’l-felâh” kelimelerinde aynı kelimeler söylenmez. Bunların yerine “Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh” denir. Sabah namazı ezanında ise müezzinin “Essalâtü hayrun mine’n-nevm” kelimesine “Sadaka ve berirte” denerek icabet edilir.
Ezan dinlerken icabetini böyle yapmış olan mü’min, ayrıca ezanın sonunda bir de vesile duası (ezan duası) okursa daha çok sevap alır, hem de Efendimiz (s.a.v.)’in şefaatine layık olur.
Ezân-ı Muhammedi okunurken; dinleyin, müezzinin okuduğu lafızaları içinizden tekrar edin ve “Hayyâ ale’s-salâh”, “Hayyâ ala’l-felâh” lafzaları okunurken de 3 kere aşağıdaki duayı okuyun.
Bu dua her derdinize devadır. “Lâ havle ve lâ kuvvete ve lâ kudrete ve lâ heybete ve lâ azamete illâ billâhi’l-Aliyyi’l-Azim.” Kaynak: Duaların esrarı ( Ayhan Yalçın)
Ezan Okunduktan Sonra Okunan Dua
Meali “Ey şu eksiksiz davetin ve kılınacak namazın rabbi Allah’ım! Muhammed’e vesileyi ve fazileti ver. Onu, kendisine vadettiğin makam-ı mahmûda ulaştır, Muhakkak ki sen vaadinden dönmezsin”
Ezan’ın Sözleri ve Anlamları
ALLAHÜ EKBER: Allah-ü Teâlâ, büyüktür. Ona bir şey lazım değildir. Kullarının ibadetlerine de muhtaç olmaktan büyüktür. İbadetlerin, Ona hiçbir faydası yoktur. Bu mühim manayı zihinlerde iyi yerleştirmek için, bu kelime, dört kere söylenir.
EŞHEDÜ EN-LÂ İLÂHE İLLÂLLAH: Kibriyâsı, büyüklüğü ile kimsenin ibadetine muhtaç olmadığı halde, ibadet olunmaya, Ondan başka kimsenin hakkı olmadığına şehadet eder, elbette inanırım. Hiçbir şey Ona benzemez.
EŞHEDÜ ENNE MUHAMMEDEN RESÛLULLAH: Muhammed (s.a.v) Onun gönderdiği Peygamberi olduğuna, Onun istediği ibadetlerin yolunu bildiricisi olduğuna ve Allah-ü Teâlâ’ya ancak Onun bildirdiği, gösterdiği ibadetlerin yaraşır olduğuna şehadet eder, inanırım.
HAYYE ALAS-SALÂH, HAYYE ALEL-FELÂH: Müminlerin felâha, saadete, kurtuluşa sebep olan namaza çağıran iki kelimedir.
ALLAHÜ EKBER: Ona lâyık bir ibadeti kimse yapamaz. Herhangi bir kimsenin ibadetinin Ona lâyık, yakışır olmasından çok büyüktür, çok uzaktır.
Ezan Duası İle İlgili hadisler
Abdullah b. Amir (r.a.)’den yapılan rivayette, Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurduğunu işitmiştir: “Müezzini işittiğiniz zaman, onun dediği gibi söyleyin. Sonra bana salât getirin. Çünkü gerçekten kim bana bir defa salâvat getirirse, Allah onu on rahmet ile anar. Sonra da benim için Allah’tan vesile isteyin. Çünkü vesile Cennet’te bir makamdır ki, ancak Allah kullarından bir kula lâyık görülmüştür, umarım ki o kul ben olayım. Artık kim benim için Allah’tan vesile isterse, şefaatim ona helâl olur.” [ Müslim, Salât 11. Ayrıca bk. Ebû Dâvud, Salât 36; Tirmizî, Menâkıb 1; Nesâî, Ezân 37.]
Enes b. Mâlik (r.a.)’den yapılan rivayette, Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurduğunu söylemiştir: “Ezan ile ikamet arasında yapılan dua reddolunmaz.”
Ömer b. Hattab (r.a.)’den yapılan rivayette, Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurduğunu söylemiştir: “Müezzin Allah-u Ekber Allah-u Ekber dediği zaman, sizden biri de Allah -u Ekber Allah -u Ekber der;
Sonra müezzin Eşhedü Ella İlahe İllallah dediğinde, o da Eşhedü Ella İlahe İllallah der; Sonra müezzin Eşhedü Enne Muhammed’en Resulullah dediğinde, o da Eşhedü Enne Muhammed’en Resûlüllah der,
Sonra müezzin Hayye Ala’s-Sala deyince, o, La Havle Vela Kuvvete İlla Billah der; Sonra müezzin Hayye Alal-Felah deyince, o yine La Havle Vela Kuvvete İlla Billah der,
Sonra müezzin Allah-u Ekber Allah-u Ekber deyince, o da Allah-u Ekber Allah-u Ekber der; Sonra da müezzin La İlahe İllallah deyince, o da gönlünden La İlahe İllallah derse, Cennet’e girer.”
Sa’d İbni Ebî Vakkas (r.a) rivayet edildiğine göre, Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurdu: “Kim müezzini işittiği zaman: Tek olan ve ortağı bulunmayan Allah (c.c) ‘tan başka ilâh olmadığına, Muhammed’in O’nun kulu ve resulü olduğuna şahitlik ederim. Rab olarak Allah (c.c) ‘tan resul olarak Muhammed’den, din olarak İslam’dan razı oldum, derse, o kimsenin günahları bağışlanır.”
Ezan Duası ve Tövbe duası her Müslümanın bilmesi gereken dualardan olup ezberlememiz icap eder. Allah’a emanet oluna vesselam.
“Ezan Okunurken ve Okunduktan Sonra Okunan Dualar – Ezan Duası” üzerine 8 yorum